Son Günlerde Biraz

Fatma Nur Kaptanoğlu
1 min readMar 21, 2021

--

Zorbalığın kılığı olmadığını öğreniyorum. Zorbalık, birbirine benzemeyen birçok kıyafetle hayatımızın belli noktalarında kendini gösteriyor. En güvenli yerlerimizde filizleniyor, öyle ki kimi zaman büyümesi için onu biz besliyoruz, en umulmadık anlarda çıkıyor karşımıza yine, çoğunlukla, bizim eserimiz.

Çocukken kendi evinizde zorbalıkla mücadele ettiyseniz, yaşınız ilerlediğinde de bu döngü -nedendir bilinmez- peşinizi bırakmıyor. Ya güvendiğimiz insanlar zorbaya dönüşüyor ya da zaten en başından beri zorba olana çekiliyoruz.

Uzun elektrik kesintileri, çekmeyen telefonlar hala bu küçük kasaba için geçerli tuhaf gerçekler. Bugün elektrikler kesiliyor, telefonlar çekmiyor, ama zorbalıklar bir şekilde buluyor seni. Çekmeyen telefonlardan kilometreleri aşan öfkeler geçiyor, ısrar ediyor, odanın tam ortasına zorla giriyor. Sahi, müsait miydin?

Hastalıklar insana birçok şey anlatır. Yaşamda kalmak en büyük dürtümüzdür çünkü. “Canından çok sevmek” ideası çürür böyle zamanlarda. Kabul etmek gerekir, kimse kendinden daha çok sevemez kimseyi. Bu, sadece klişe Marvel filmlerinde olur.

Günün dördüncü kahvesini içerken annem içeriden sesleniyor, “Gerçekten bu kadar çok kahve içmek zorunda mısın?”

Gerçekten zorunda mıyım? Sanmıyorum.

Uçak biletimi erkene alıyorum. Buradaki zamanım gittikçe doluyor.

21 Mart 2021

--

--

Fatma Nur Kaptanoğlu

Yazar / Ateşten Atlamak (2021) / Homologlar Evi (2019), Kaplumbağaların Ölümü (2017) / Creative Director